1999 Marmara depremlerinden bu yana, ülkemizdeki fayların yeri, derinliği, ne zaman harekete geçeceği çok tartışıldı, konuşuldu. Fay konusunu öğrendik, tedbirleri konuştuk, kentsel dönüşümü keşfettik. Ancak bilim dünyası ‘Depremler geliyor’ diyerek çaresizce sesini duyurmaya çalışırken, evlerin metrekare fiyatı üzerinden yürüyen pazarlıklar, can güvenliğinin önüne geçti.
Zaman akıp giderken, Kahramanmaraş merkezli depremlerle bir kez yüzleştiğimiz ağır yıkım ve derin acı, ülkede 24 yılda neredeyse bir arpa boyu yol gidilmemiş olduğunu açıkça gösterdi.
Peki bu kez ders çıkaracak mıyız? Daha da önemlisi: Depreme nerede yakalanacağız? Okulda mı, yüksek bir binada mı, sokakta, alışveriş merkezinde, otobüste ya da metro da mı? Ve depremin sıfır saniyesinde ne yapacağız?
Yıllardır iklim değişiklikleri, afetler ve tedbirleri konusunda sadece öğrencilerini değil, tüm ülkeyi sabırla eğitmeye çalışan İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Anabilim Dalı Profesörü iklimbilimci Mikdat Kadıoğlu, “Depreme Affetmez” diyerek, kitabında pek çok soruya yanıt veriyor.
Bireysel ve toplumsal olarak yapılması gerekenleri ayrıntılarıyla ele alan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, depremde karşılaşabileceğimiz farklı durumlarda hayatta kalmamızı sağlayacak bilgileri aktarıyor.
Yaşadığımız büyük yıkımın ardından bir başucu kitabı olmayı hak eden “Deprem Affetmez” Tekin Yayınevi imzasıyla okuyucuyla buluştu.