Dünya üzerinde ilk yerleşik yaşam ve sosyal topluluk örneklerine ev sahipliği yapan Şanlıurfa’daki yerleşimler, 12 arkeolojik sit alanını kapsayan Taş Tepeler Projesi ile gün yüzüne çıkarılıyor. 100 kilometrelik alana yayılan yerleşimlerden insanlık tarihini değiştirecek ilk keşif yaklaşık 10 bin yıl öncesine tarihlenen ve UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Göbeklitepe’ydi. Göbeklitepe’nin ardından ortaya çıkarılan ve 12 bini yıllık buluntulara ev sahipliği yapan Karahantepe, arkeoloji dünyasının nefesini tutarak izlediği bambaşka bir dünyaya kapı aralıyor.

Taş Tepeler Projesi Göbeklitepe, Karahantepe, Harbetsuvan, Gürcütepe, Kurttepesi, Taşlıtepe, Sefertepe, Ayanlar, Yoğunburç, Sayburç, Çakmaktepe ve Yenimahalle bölgesini kapsıyor. 12 bin yıl önce barınağın konuta dönüştüğü ve köylerin ortaya çıktığı sürecin başlangıcı olduğu düşünülen Taş Tepeler’de, insanlığın ilk kap kacak kullanımı ve temel ticaret girişimleri gerçekleştirme becerisine dair buluntular yer alıyor.

Bölgede bulunan anıtsal yapıların, insanların bir araya geldiği komünal mekânlar olduğuna inanılıyor.

Bu yerleşimlerden biri olan ve Neolitik Çağ’a ait emsalsiz kültür hazinelerini barındıran Karahantepe, o dönemde yaşamış insanların sanatsal becerilerinin gelişmişliğine dair de fikir veriyor.

1995’de Göbeklitepe’nin keşfinin ardından, bölgeye 40 km uzaklıktaki Karahantepe 1997’de kazılmaya başlandı. 10 hektarlık büyük bir alanı kapsayan Karahantepe, Neolitik dönemi aydınlatan; insanlığın konargöçer yaşamdan avcı toplayıcılığın yerini alan yerleşik yaşama geçişini açığa çıkarıyor.

Karahantepe Kazı Başkanı ve Taş Tepeler Projesi’nin Koordinatörü Prof. Dr. Necmi Karul yönetiminde süren kazılarda, kamusal amaçla inşa edildiği düşünülen yapılar ile ritüeller için kullanıldığı sanılan dikmeler, insan ve hayvan heykelleri bulundu.

Çıkarılan 3 boyutlu heykellerin en iyi örneklerinden biri olan ve sırtında leopar taşıyan insan heykeli, leoparın canlı betimlenmesi ile dikkat çekiyor. Diğer buluntularla birlikte Şanlıurfa Müzesi’nde sergilenen heykele ilişkin bu durumun, 12 bin yıl önce Neolitik dönemde insanların hayvanlarla kurduğu ilişkinin bugünkünden farklı ve barışçıl olduğu şeklinde yorumlanıyor.

Göbeklitepe ve Karahtepe kazılarının kentte benzer başka alanlara ve daha fazla arkeolojik zenginliğe işaret etmesiyle 2021’de başlatılan Taş Tepeler, diğer adıyla Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi devam ediyor. Karahantepe ve diğer tepeler kazıldıkça, insanlık tarihinin heyecan veren eşsiz değerleri ve yaşamın bugüne ulaşan benzersiz renkliliği gün yüzüne çıkıyor.