Ankara’nın Polatlı ilçesinde bulunan Frig uygarlığının başkenti Gordion Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı. Milattan önce 12. yüzyılda bugünkü haliyle kurulduğu düşünülen kentte, efsanevi Frig Kralı Midas’ın mezarı ile döneme ait çok sayıda buluntu yer alıyor. UNESCO’nun bu kararı ile Türkiye’nin Dünya Mirası Listesi’ndeki varlığı 20’ye yükseldi.

Frig Medeniyeti’nin başkenti olan Gordion şehri arkeoloji dünyasının en önemli keşiflerinden biri. Sakarya Nehri ile Porsuk Çayı’nın birleştiği noktanın yukarısında kurulu bulunan kent, Ankara’ya 94 kilometre uzaklıkta, Polatlı’nın 29 kilometre kuzeybatısında yer alan Yassıhüyük’te bulunuyor.

1900’lerde  Gustav Körte  ve  Alfred Körte  tarafından ilk kazıların yapıldığı antik kent Anadolu’yu kat eden ana yolların kavşağında, suyolları ile tarım hayvancılığa elverişle bereketli toprakların ortasında yer alıyor. Gordion’un, Frigler döneminde ve MÖ 3. binyıldan başlayarak Hitit egemenliği zamanında da iskân görmüş olması bu niteliklerine bağlanıyor.

Frig Devleti’nin kurulmasıyla görkemli surlarla çevrili bir kale düzeni içinde büyüyen Gordion’da avlunun çevresinde dizili dikdörtgen binalar ve saray alanı konumlanıyor. Kentte Antik Çağ’a ait en eski çakıl taşı mozaik taban döşemesi bulunuyor. Gordion’daki bu örnek nedeniyle mozaik bezemeci döşeme tarzının ilk kez Friglerce icat edildiği düşünülüyor. Tahrip olmuş kalede bulunan seramik kap ve demir objeler, Friglerin bu malzemelere dair büyük bir endüstriye sahip olduğunu kanıtlıyor. Suriye ve Filistin bölgelerine ait lüks malzemeler ise Friglerin dış ticaret ilişkileri hakkında ipuçları veriyor.

KRAL MİDAS’IN MEZARI

Gordios ve oğlu Midas’ın bölgenin şekillenmesinde ve yerleşimin başkent olarak inşasında önemli rol oynadığı vurgulayan uzmanlar, bölgenin Perslerin yarattığı tahribata kadar varlıklı bir ticaret alanı olduğunu belirtiyor. Frigya’ya en parlak dönemini yaşatan Kral Midas’a ait olduğu düşünülen mezar da Gordion’da yer alıyor. Dünyanın en büyük ikinci tümülüsü olarak bilinen Midas Tümülüsü’ne uzun ve dar bir koridordan giriliyor. Yaklaşık 100 metrelik yürüyüş sonrasında mezar bölümüne ulaşılıyor. Ancak mezar odasına girilmiyor.

Binlerce yıllık dev tomruklarla korunan mezar odası demir konstrüsiyonla destekleniyor. Kazılar sırasında ortaya çıkan ahşap mezar odasında, Kral Midas’a ait olduğu düşünülen kemikler, fibulalar (çengelli iğne), bakır ve tunç kaplar müzede sergileniyor.

85 adet tümülüsün yer aldığı Gordion ve çevresinde mezarlar, kapı ve diğer buluntular bilinen en eski Frigce yazı örneklerini barındırırken, eşyalar Frig medeniyetinde sanat ve zanaatın ulaştığı yüksek seviyeyi gösteren en önemli varlıklar olarak kabul ediliyor.